Röportajlar

Değer katan projeleri ile Positive…

deger-katan-projeleri-ile-positive

Positive kurucu ortakları Caner Istı ve Eren Dedeoğlu ile yeni projelerinin yanı sıra, perakende sektörünün dijital dönüşümünü ve click&collect süreçlerini de konuştuk…

– Röportajımıza “Positive” hakkında bilgi alarak başlayabilir miyiz? Positive kaç yılından beri faaliyet gösteriyor? Kurulum ve gelişim süreci nasıl oldu?

Positive, markaların dijitalleşme süreçlerini en üst seviyeye çıkartan özelleştirilmiş kullanıcı deneyimi odaklı teknolojik ve inovatif çözümler geliştirmek amacıyla 2005 yılında kuruldu. Geride bıraktığımız 12 yıla, onlarca sektör lideri markaya özel geliştirilmiş yüzlerce proje ve 50’den fazla ödül sığdırdık. Başta perakende olmak üzere, birçok sektörde elde ettiğimiz deneyim ve uzmanlığımız ile merkezinde kullanıcı deneyimi ve çoklu kanal (omni-channel) yaklaşımının bulunduğu yazılım ve tasarım çözümleri sunuyoruz. Özelleştirilmiş e-ticaret ve omni-channel altyapımız ile tasarladığımız mobil uygulamaları ve responsive web sayfalarını hayata geçirerek markaların dijital ekonomiden en verimli şekilde yararlanmalarını sağlıyoruz.

 

– Müşterilerinize sunduğunuz hizmetler hakkında detaylı bilgi verir misiniz?

Positive olarak, başta perakende olmak üzere, hizmet verdiğimiz farklı sektörlerdeki uzmanlığımız ile merkezinde kullanıcı deneyimi ve çoklu kanal yaklaşımının bulunduğu çözümler sunuyoruz. Dijitalleşme sürecinde markaların karşılaşacağı en zor problemler için bile, uzman danışmanlarımız ile süreçleri tasarlıyor, e-ticaret ve omni-channel platformları ile özelleştirilmiş mobil & responsive & web uygulamaları geliştiriyoruz. Projelerimizi gerçekleştirirken markanın öncelikli ihtiyaçlarını tespit ediyor, e-ticaret konusunda uzman analiz ekibimiz ile süreçleri tasarlıyoruz. Kullanıcı davranışlarını online ve saha araştırmaları ile analiz ediyoruz. Kullanıcı deneyimi ve tasarım ekibimiz bu analizler doğrultusunda her bir platforma uygun şekilde tasarımları gerçekleştiriyor. Yazılım ekibimiz e-ticaret altyapımızı ve omni-channel uygulamaları hayata geçiriyor. Destek ekibimiz projelerin sürekliliğini ve güncel kalmasını garanti ediyor. Growth ekibimiz de data analizi ve aksiyonlar ile karlılığı ve ciroyu artıran pazarlama otomasyonlarını gerçekleştiriyor. AR-GE merkezimizde yaptığımız çalışmalar ile dijital dönüşüm içinde olan markalarımızın karşılaşacağı en zor problemleri bile çözüyoruz.

 

– Positive dünyasında, toplamda kaç marka yer alıyor? Söz konusu markalarla gerçekleştirdiğiniz projeleri bizlerle paylaşır mısınız?

Bugüne dek Yapı Market, Gıda Perakendesi, Tekstil, Ayakkabı, Oyuncak, Bebek Beslenmesi, Sağlık, Güvenlik, İnşaat ve Otomotiv sektörlerinde onlarca başarılı proje gerçekleştirdik. Sektörlerin her birinin ihtiyaçları doğrultusunda, B2C e-ticaret platformları, mobil uygulamalar, depo süreçlerinin optimizasyonu, online siparişin farklı depolardan gönderilebilmesi, instore ordering (mağaza içerisinde kiosk ya da dijital ekranlar ile alışveriş yapabilme), self-checkout, kasasız ödeme sistemleri, B2B ödeme platformları ve Click&Collect gibi müşteri deneyimini en üst seviyeye çıkaran projeleri hayata geçirdik. Sözünü ettiğimiz tüm bu uygulamalar, markaların satışlarını artırmalarına, mağazalarında metrekare verimliliğini optimize etmelerine, maliyetleri düşürürken karlılık ve verimliliklerini yükseltmelerine yardımcı oluyor.

 

– Biraz da, perakende sektörü için click&collect süreçleri; Click&collect’in ciroya ve fiziksel mağazaya katkısı hakkında bilgi verir misiniz?

Click & Collect, “İnternetten satın alınan ürünlerin markanın fiziksel mağazasından teslim alınması” olarak tanımlanan yeni ve farklı bir teslimat seçeneği. Müşteri deneyimini artırmaya yardımcı olan bu modeli Positive olarak “Müşteriye zaman, markaya ciro kazandıran yeni teslimat seçeneği” olarak konumlarken, mağaza ağı ve e-ticaret platformuna sahip tüm perakende markalarına da öneriyoruz.

Dijitalleşen dünyanın yeni teslimat seçeneği olarak adlandırılan Click & Collect ile e-ticaret müşterileri siparişlerini ne zaman ve nereden teslim alabileceklerini kendileri belirleyebiliyorlar. Kullanıcılar online alışverişlerini yapıyor, ardından kargo beklemelerine gerek kalmadan, kendilerine en yakın mağazadan kasada sıra beklemeden, aynı gün siparişlerini teslim alabiliyor, dilerlerse teslimat sırasında anında iade edebiliyor ya da değiştirebiliyorlar… Click & Collect, hem müşterilere hem de perakende markalarına birçok avantaj sağlıyor:

 

Müşterinin kazanımları…

* Zamandan tasarruf: Kasada sıra beklemeden, mağazaya girip Click & Collect için özel olarak ayrılmış alandan siparişini teslim alıp çıkabilme avantajı sunuyor.

* Kargo sürecini ortadan kaldırma: Kargonun teslim edilmesini beklemeye gerek kalmadan, siparişin aynı gün teslim alınabilmesi ve kargo ücretinin olmaması cazip teklifler olarak öne çıkıyor. 

* Lokasyon özgürlüğü: Tüketicinin, markanın dilediği herhangi bir mağazasından siparişini teslim alabilmesi tüketiciye lokasyon seçebilme özgürlüğü sağlıyor.

* Teslim alma zamanı özgürlüğü: Tüketici, siparişini teslim alacağı noktayı seçerken, teslim alacağı zaman aralığını da kendisi belirleyebiliyor.

Değişim/iade kolaylığı: Ürünü mağazada deneyerek hemen değiştirebilmek ya da iade talebinde bulunabilmek gibi durumlarda müşteri anında çözüme ulaşıyor.

 

Markanın kazanımları…

* Ciro artışı: Click & Collect, sunduğu pratiklik ve yaşattığı ‘esnek teslimat’ deneyimi ile tüketicilerin markayı daha çok tercih etmesini sağlıyor. 

* Fiziksel mağazanın satışlarına katkı: Mağazaya ürününü teslim almaya gelen tüketici, mağazadan da yeni bir ürün satın alabiliyor.  Bir İngiliz perakendecisi, ürünlerini teslim almak için gelen her dört tüketicisinden birisinin mağazadan tamamlayıcı ya da yeni bir ürün satın aldığını belirtiyor.

* Marka algısı ve prestij: Tüketiciler, teknolojiyi kullanarak hayatlarını kolaylaştıran markaları seviyor. Tüketici gözündeki bu dijitalleşme ve inovasyon algısı markaya prestij kazandırıyor.

 

– Tüm sektörlerde olduğu gibi, perakende sektöründe de dijital dönüşüm süreci hız kazandı. Bu anlamda, gelinen son noktayı ve yapılması gerekenleri sıralar mısınız?

Positive olarak, markaların dijital işleyişi DNA’larına işlemeleri ve hatta DNA’larını dijital olarak yeniden yazmaları gerektiğine inanıyoruz. Bu dönüşüm hem müşterilerin kullandığı platformlar tarafında hem de markanın back-office uygulamaları tarafında gerçekleşmeli. Projelerimizde oluşturduğumuz kullanıcı deneyimini tüm platformlarda (mobil uygulama, responsive web sayfası, mağaza için satış uygulamaları, self-checkout sistemleri, kiosk uygulamaları) benzer olacak şekilde tasarlıyoruz. Markaların müşterilerini her platformda tanıyabilmesi için gerekli tekilleştirmeyi yapıyor, ürün ve kampanya tekilleştirmesi ile her platformda aynı fiyat ve kampanyayı sunmalarını sağlıyoruz. Tüm bunları yapabilmek için de merkezi veri sistemimiz üzerinden tüm kanalların beslenmesini sağlıyoruz.

 

– Uzun ve kısa vadeli hedefleriniz, planlarınız nelerdir?

Tüm dünyada yaşanan dijital dönüşüm gelişmelerini yakından takip ederken, markalara değer katan projeler geliştirmeye devam etmek başlıca hedefimiz. Perakende deneyimimiz, global perakende dünyasının da ihtiyaçlarını karşılayacak düzeyde. Önümüzdeki dönemde global dijital dönüşüm projelerinde yer almayı planlıyoruz. Aynı zamanda iş zekası ve istatiksel davranış çözümlerine de odaklandık ve bu konuda projeler geliştiriyoruz.

 

KUTU

Önemli mesaj!

Danışmanlığını ve dijitalleşme süreçlerini yönettiğimiz her markaya söylediğimiz gibi, burada da Perakende Çağı okuyucularına altını çizerek iletmek istediğimiz en önemli konu; her markanın kendine özgün dinamikleri ve ihtiyaçları olduğunu merkeze alarak değişim süreçlerini tasarlamaya başlamalarıdır. Markanın ihtiyaçlarına göre özelleştirilmiş yazılımlar ile yapılan dijital dönüşümler uzun vadede firmalara esnek oyun alanları sağlayacağı gibi, maliyet etkin bir geçiş de yaşatacaktır.

 

 

Daha Fazla Göster

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu

Reklam Engelleyici Algılandı

Lütfen kapatıp sayfayı yenileyin.