Röportajlar

TPF Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Altunbilek: “Verimli Dönüşüm” için geri sayım başladı!

tpf-yonetim-kurulu-baskani-mustafa-altunbilek-verimli-donusum-icin-geri-sayim-basladi

“Bu yıl 12-13 Nisan 2017 tarihlerinde, 9. kez gerçekleştireceğimiz YZB 2017’de ‘Dönüşüm’ başlığı altında perakende sektöründeki verimlilik konusu her yönüyle masaya yatırılacak. Ana gündemimiz sektörümüze emek veren işletmelerdeki verimli dönüşümü tesis eden unsurları ortaya koymak.”

– Yerel Marketlerin sektör için önemi nedir?

Yerel perakendeciler olarak vergisini kazandığı şehre veren, sermayesini dışarı çıkarmayarak tekrar o bölgede yatırıma dönüştüren, Türkiye’nin gayri safi milli hasılasına her geçen gün daha fazla destek sağlamaya çalışan yatırımcılarız. Sadece marketçiliğe odaklanmıyoruz. Yerel üreticiye, yerel ekonomiye güç katmaya, bölgenin büyümesine katkıda bulunmaya gayret gösteriyoruz.

 

– Yerel marketlerin diğer marketlere nazaran farkları, avantajları ya da dezavantajları nelerdir?

Yerel zincirler olarak 11 yıl önce Türkiye Perakendeciler Federasyonu çatısı altında toplandık. Türkiye genelinde, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti de dahil olmak üzere, 16 perakende derneğinin çatı örgütü olarak hizmet veren Türkiye Perakendeciler Federasyonu olarak, bugün 332 üyemiz bulunuyor. 3 bin 149 satış noktamız ile toplam 2 milyon 138 bin 595 metrekare alanda 66 bin personel sayımız ile hizmet veriyoruz.  Yerel marketler olarak, toplam market grupları içerisindeki istihdam payımız yüzde 40. Yine yerel zincirlerin toplam market gruplarındaki satış payı ise yüzde 37,7’yi oluşturuyor. Toplam gıdadaki yerellerin satış payı ise yüzde 9,7. Yerel zincirler olarak ciromuz ise 30 milyar TL seviyesine ulaştı.

 

– Yerel market olarak en çok dikkat ettiğiniz, hassasiyet gösterdiğiniz konular nelerdir? 

Yerel marketler olarak atik ve cesur bir bünyeye sahibiz. Ulusal düşünüp, yerel hareket ediyoruz. Çağımızın gerektirdiği üzere esnek davrandığımız noktalar, perakendecilik kurallarını iyi uygularken müşteri ile yakınlaşmamız, yeni formatlar denememiz, fiyat konusundaki rekabetçi yaklaşımımız bizi yarışta 1-0 öne çıkarıyor. Maliyetlerin sürekli arttığı, karlılık sağlamanın zorlaştığı, market birleşmelerinin arttığı ve market sayısının azaldığı sektörümüzde; 2017’yi “Verimlilik” ve “Öz kaynak kullanımının” ön planda olacağı bir yıl olarak değerlendiriyoruz. Verimlilik çatısı altında lojistik, stok yönetimi, muhasebe, tedarikçi ilişkileri, eğitim, teknoloji ve iletişim çalışmalarıyla rekabette yine ön plana çıkmayı hedefliyoruz.

 

– Rakiplerinizden farklı olarak neler yapmaya özen gösteriyorsunuz?

Geliştirdiğimiz stratejilerin hepsi insan odaklı. Rekabet çıtasının hayli yüksek olduğu sektörümüzde yarışta ön plana çıkmak, ülkemize daha fazla kazandırmak ve en iyi hizmeti sunmak için Türkiye genelindeki müşterilerimizi tek tek dinliyoruz. Çünkü İzmir’deki müşterimizin isteği ile Gaziantep’teki müşterilerimizin istekleri aynı değil. Bölgesel isteklere yanıt veremezseniz, yerel üreticiyi kucaklayamazsınız. Üreticilerle iş birliği yapamazsanız, tüketicilerinizin isteklerini de karşılayamazsınız. Tüketiciler de bu noktada beklentilerini diğer noktalardan temin eder. Müşteri isteklerimizin yanı sıra üyelerimizin bölgedeki yer seçimi, insan kaynağı kullanımı, ürün portföyü ve format konularında harcadığımız mesailere ek olarak tüm tedarikçilerimiz ile sık sık görüşüyoruz. Eğitim ise en önemli gündem maddemiz. 3 yıl önce perakende sektörü için eğitim seferberliği paylaştık. Kasiyerimizden, reyonerimize, şarküteriden mağaza müdürümüz ve İK yöneticilerimize kadar farklı konu başlıkları altında yıllık olarak kurguladığımız eğitimlerimizi yağmur, kar, çamur demeden Türkiye’nin dört bir yanında gerçekleştiriyoruz. Eğitimcilerimize ile birlikte sektörün duayen isimleriyle çalışanlarımıza 2 günlük eğitimler veriyoruz. Ayrıca sektör adına gördüğümüz eksiklikleri TPF vasıtası ile yerel yönetim ve ilgili bakanlıklarla paylaşıyoruz.

 

– Sektörün şu anki durumunu değerlendirir misiniz?

Sektör büyük bir değişim içinde. Türkiye genelinde var olduğumuz tüm illerde, her gün on binlerce müşterimize dokunuyor, onlarla sohbet ediyoruz, taleplerini dinliyoruz. En büyük değişim alışveriş alışkanlıklarında. Yani market sepetleri artık bölündü. Müşteri sepetini birden fazla marketten doldurabiliyor. Kaliteli ürünün uygun fiyata talep edilmesi birinci öncelik. Öte yandan hız ve kaliteli hizmet beklentisi de hayli yüksek. Diğer satış arası mesajlara göz attığımızda müşterilerimiz marketlerimizde daha çok çeşit istiyor. Yerli üretim; daha da ötesi yerel tatları denemek istiyor. Fiyata duyarlılık arttı. Ekonomik paketlerle alışveriş yapmak istiyor. En önemli mesajları ise “Bana sadece ürün satışı yapma. Bana değer yarat” diyorlar. Bu taleplere göz attığımızda yerel üreticimizden dağıtıcımıza kadar sinerjimizi artırmak için 3 yıldır var gücümüz ile çalışıyoruz.

 

– 2015 yılında yüzde 13’lük oranda bir büyüme gösteren yerel marketler, o zaman Türkiye’ye en büyük istihdam sağlayan üçüncü sektör olarak görünüyordu. Şimdi durum nedir? 

Son 2 yıldır Avrupa, komşu ülkeler ve ülkemizdeki gelişmeler doğrultusunda yaptığımız öngörülerde 2015 için “temkinli” ve “kolay olmayacak bir yıl”, 2016 için ise “durgun” ve “verimli kaynak kullanımının ön planda olacağı bir yıl” olacağını öngörmüştük. Sektörün geneline baktığımızda 2016, tüm sektörlerde olduğu gibi perakende için de zor ve farklı bir yıl olarak hatırlanacak. Yılın ilk 6 ayı, beklentilerimizden daha iyi geçti. Ramazan bereketinin hemen ardından demokrasimize yapılan melun kalkışma hareketi ülkemizi, tüm vatandaşlarımızı derinden etkiledi. Bu durum, genelde sakin geçen yaz sezonunu daha da tahmin edilemez hale getirdi. Yaz sezonunu takip eden dönem ise, ertelenen tatiller, okulların açılma tarihleri ile çakışması ve Kurban Bayramı etkisi, alışveriş alışkanlıklarının değiştiği bir dönem olarak yaşandı. Özellikle satışların beklentilerin altında kalışı, planlanan yatırım ve kâr hedeflerinin değiştirilmesine yol açtı. İndirim perakendeciliği sayısal büyümesine devam etti. Ancak sektörde büyümede bir yavaşlama gözlendi. Yerel zincirler olarak zor bir yıl olmasına rağmen, 10 yıldır gerçekleştirdiğimiz çift haneli büyümemizi 2016 yılında da devam ettik.

 

– Yerel marketlerin büyümesinin ana sebepleri nelerdir?

Yerel zincirler olarak her platformda dile getirdiğimiz bir hedefimiz var. Cumhuriyetimizin 100’üncü yılında 70 milyar TL ciro hedefine ulaşmak. Bu hedefe ancak perakendenin matematiğini doğru kullanarak, çalışanlarımızı eğiterek, üreticiden tedarikçiye tüm paydaşlarımız ile el ele, tek yürek çalışarak ulaşabiliriz. Bu noktada iletişim ön plana çıkıyor. Üyelerimiz, üreticilerimiz, tedarikçilerimiz; tüm paydaşlarımızla yılın belirli zamanlarında farklı organizasyonlar gerçekleştiriyoruz. Bunun en büyüğü ise Uluslararası Yerel Zincirler Buluşuyor (YZB) Konferansı ve Fuarı. Bu yıl 12-13 Nisan 2017 tarihlerinde 9’uncusunu gerçekleştireceğimiz YZB 2017’de “Dönüşüm” başlığı altında perakende sektöründeki verimlilik konusu her yönüyle masaya yatırılacak. Ana gündemimiz sektörümüze emek veren işletmelerdeki verimli dönüşümü tesis eden unsurları ortaya koymak. Uzun vadede başarılı işletmelere dönüşmek ve verimlilik sağlamanın yollarını tartışmak üzere yine önemli gündem maddeleri belirledik. Sektörün duayen isimleri perakendede verimli dönüşümü tesis eden unsurları ortaya koyarken; sponsor firmalar, temsil ettiği 300’e yakın markanın yeni ürün ve hizmetlerini tanıtacak. ‘Verimli Dönüşümü’ gerçekleştirebilmemiz için vizyoner verimlilik, iyi verimlilik uygulamaları, pazarlamada verimlilik ve finansta verimlilik başlıklarında ‘Verimlilik’ ve ‘Dönüşüm’ konusunu makro düzeyden mikro düzeye indirgeyecek.

 

– Sektörel olarak daha iyi olmak için neler yapmak lazım?

Perakendeciler olarak rekabetin çok yoğun yaşandığı bir ortamda işletmelerimizi ayakta tutmak, ekonomimize katma değer yaratmak için büyük bir çaba harcıyoruz. Beklentimiz çalışmalarımızı yaparken bizlerin işlerini kolaylaştırıcı ve maliyetlerimizi azaltıcı tedbirler alınması yönünde. Türkiye Perakendeciler Federasyonu olarak devletimizin her zaman yanındayız; hükümetimizin aldığı kararları destekliyoruz. İç piyasayı canlandırmak, ekonomimizi güçlendirmek, cari açığa yol açmayarak; yerli ürünleri desteklemek için yürütülen çalışmaları yakından takip ediyoruz. TPF olarak aile bütçesini etkilemeyecek, özellikle dar gelirli vatandaşlarımızı sıkıntıya sokmayacak, ekonomiyi canlandıracak her türlü projenin yanındayız ve fedakârlık yapmaya da hazırız.

 

– Discount marketlerin agresif rekabetleri karşısında ne gibi önlemler alıyorsunuz. Onlara karşı rekabette hangi avantajları öne çıkartıyorsunuz?

Tüm sektörlerde olduğu gibi perakende sektöründe de rekabet her zaman olacak. Önemli olan kurumların rekabetin yoğun olduğu dönemlerde işin temeline inip, müşterilerine odaklanmaları. Tüm stratejilerin temelinde müşteri var. Rekabette öne çıkmanın tek yolu ise müşteri memnuniyeti. Rakiplere ve onların taktiklerine odaklanmak, perakendeciyi müşterisinden ve çalışanından uzaklaştırır. Müşteriler markete geldikleri zaman alıştıklarını, beklediklerini bulmak ister. Rakibe odaklanarak yapılan bir promosyon, kendi müşterilerimiz için bir anlam ifade etmeyebilir. Bu bakımdan oyunu kendi sahamıza çekip, rekabeti en kuvvetli olduğumuz yerde, evimizde yapmalıyız. Kendi müşterilerimiz için ve kendi insanlarımızla.

 

– Siz önümüzdeki sene neler yapmayı, ne gibi değişimlere gitmeyi planlıyorsunuz?

Müşteri alışveriş alışkanlıklarının değiştiği, rekabetin her geçen gün arttığı günümüzde karlılığı uzun vadeli korumak zor. Bugün metrekare olarak müşterilerin hizmetine sunulan marketler talebin üzerinde. Eskiden lokasyon bir avantaj olarak görülürken, şimdi avantaj değil. Maliyet baskısı artıyor. Tüketiciler artık fiyata daha duyarlı. Bu noktada yerel zincirler olarak yarışı sayısal büyüklüğe odaklanma yerine, müşteride yaşanan beklentilerin farkına varıp, değişimi onların beklentileri doğrultusunda gerçekleştireceğiz.

 

– 2017 hedefiniz nedir?

2023 yılında 70 milyar TL ciro hedefi ile çalışmalarını sürdüren yerel marketler olarak sektörde var olmayı ve mücadeleyi sadece kendi adımıza değil, ülkemiz adına yürütüyoruz. 2017’da perakende matematiğini iyi kullanıp, değerli alan yönetimi ve maliyet odaklı çalışmalarımızla yatırım yapmaktan çekinmeyip, Türkiye’nin büyümesine katkı sağlamayı sürdüreceğiz. Referandum sonrasına kadar sektörde temkinli adımların atılacağını düşünüyoruz. Hükümetimizin dış politikada attığı adımlarla turizm sektöründe yaşanacak canlılık, kurdaki rekor dalgalanmanın durağanlaşması 2016 yılındaki hedeflerimizin üzerine çıkmamızı sağlar. 2017 için normal bir gündem seyrinin gerçekleşeceğini varsayarsak, yerel zincirler olarak 2017 yıl sonunda yine çift haneli büyümeyle tamamlamayı hedefliyoruz.

 

– Son zamanlarda artan e-alışveriş sizi etkiledi mi? Sizin e-alışveriş konusunda düşünceleriniz ya da duruşunuz nedir?

E-ticaretin yıldızı parlamaya devam ediyor. Müşteriler oturdukları yerden tüm fiyatları takip edip, alışverişini saniyeler içerisinde gerçekleştiriyor. Bunun en büyük nedeni zaman. İnsanlar alışverişlerini daha kısa sürede tamamlayıp, sevdiklerine, işlerine daha fazla zaman ayırmak istiyor. Yerel zincirler olarak teknolojik dönüşüme izleyici değiliz. 2015 yılında gerçekleştirdiğimiz YZB’de “Dönüşümü Başlat, Geleceği Kazan” teması çerçevesinde sektörümüz için “Teknoloji” konusunu her yönüyle katılımcılarla paylaştık. Teknolojik gelişmelerin organize gıda perakendeciliğine getireceği yenilik ve değişimleri, teknolojinin daha verimli kullanılmasıyla elde edilecek sonuçları yazılım, donanım çözümlerini paylaştık. E-Alışveriş sektörümüz için hayli önem arz ediyor. Henüz geç kalınmış değil. 2017 yılında e-ticaret Avrupa hacminin 250 milyar Euro’ya ulaşacağı tahmin ediliyor. Yeni nesil alışverişte Türkiye, potansiyel olarak en üstte gösteriliyor. Yapılan araştırmalar Türkiye’de e-ticaretin daha fazla yerleşeceği ve yaygınlaşacağını işaret ediyor. Her ne kadar e-ticaret gıdaya dokunmaz deniliyor ancak Türkiye’de hizmet veren 2 e-ticaret sitesinde 3 bin 324 çeşit temizlik ürünü, her tür ofis malzemesi, 10 bin 662 çeşit gıda ürününü ve hatta 698 çeşit organik ürün bulmak mümkün. Bu rakamlar ABD’de ise yüz milyonlarla ifade ediliyor. Hatta teslimatlar drone ile gerçekleştirildiği bir ülkede sektör farklılaşabiliyorsa, yerel zincirler olarak biz de buna izleyici kalamayız. Müşterilerinin hayatlarını kolaylaştıracak e-alışveriş konusunda üyelerimizin önemli yatırımları mevcut.

Daha Fazla Göster

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu

Reklam Engelleyici Algılandı

Lütfen kapatıp sayfayı yenileyin.