Yazar Köşesi

Gıda Perakendesi Çıkış Yolu Arıyor: Kral Çıplak!

Değerli Dostum Cengiz Çambel, Yerel Gıda Perakendecileri Için Yaptığı Habere Başlık Olarak “Perakendeciler, Karlılığı Farklı Sektörlerde Arıyor”U Tercih Etmiş. Bu Başlığa Ve Haber Içerisine Dikkatli Bir Şekilde Bakıldığında, Yerel Gıda Perakendecilerinin Bir Çıkış Yolu Aradığını Rahatlıkla Görebiliriz…

Belirli bir büyüklüğe ulaşmış perakende sektöründe; karlılık, ciro, müşteri memnuniyetini sağlamak hakikaten işletmecileri oldukça zorlamaya başlamıştır. Müşteri memnuniyeti olayını mental olarak “müşterilerimize güler yüzlü davranın arkadaşlar” seviyesinde devam ettirmenin müşteriyi memnun etmeyeceğini anlamak çok zor olmasa gerek… İnsan kaynakları uzmanını da, finans yöneticisini de, gıda mühendisini de ben yetiştiririm, dışardan gelenler çok para istiyorlar diyerek, onlardan o işin eğitimini almış uzmanından beklenen sonuçları beklemenin tuhaflığı gibi… Perakendede çıkış yolu, uzun zamandır ‘rakip yerel perakendeci ne yapıyor bir bakalım, eğer o başarılı olursa hemen biz de o sektöre atılalım’ köylü tamahkârlığıyla devam ediyor maalesef. Bunun ilk örneklerini discount market açma furyasında gördük. Sonra kendi PL markalarını üretmek ile devam edildi. Pastane, restaurant ve inşaat ile halen devam ediliyor. Sermaye problemini henüz aşamamış yerel zincirlerin perakendecilikten kazandıklarını başka bir sektöre yatırmaları bir çıkış yolu olarak değerlendirilebilir mi? Bu beklenen sonu biraz daha uzatmak anlamına da gelmez mi? Perakendeden kazanılan yine perakende sektörüne yatırım olarak dönse, sadece kendi markası için değil, tüm sektör için de faydalı olmaz mı?

Yerel gıda perakendecileri sektörün gelişimini üretici, tedarikçi gibi kendisini ayakta tutan kurumlardan beklemekten, sürekli alan el olmaktan, sürekli harcamaları başkalarına yaptırmaktan vazgeçmelidir. Sektör artık rüştünü ispat etme yaşını geride bırakmış olmalıdır… Sektör için araştırma yapacak anket firmalarıyla, üniversitelerle, öğretim üyeleriyle işbirliği yaparak, onları sektörün bugünü, yarını ve geleceğini araştırmak, öngörülerde bulunmak için finanse ederek cesaretlendirmelidir… Sektörün uzun yıllardır adeta canlı hafızasını oluşturan dergiler bile bugün gıda perakendesinden sayılı haberler vermekle yetinmektedir. Daha çok beyaz eşya, elektronik, mobilya gibi diğer perakende oyuncularının haberlerini dergi ve sitelerinde duyurmaktadırlar. Dergiler dediğimize bakmayın, zira kimisi kapandı, kimisi 2-3 ayda bir çıkmaya çalışarak ayakta kalma, varlıklarını devam ettirme gayretini, cehdini göstermektedirler. Hâlbuki bu dergiler sektörün kuruluşundan bu yana her zaman yerel zincirlerin yanında yer almış, dişiyle, tırnağıyla bir yerlere gelmeye çalışan gayretli, fedakâr arkadaşlarımızdan oluşmaktadır. Zannediyorum onların menzili de eğer perakendeci işverenler sahip çıkıp desteklemezlerse çok fazla uzun olmayacaktır.

Sektörde, yerel zincirlerden bir ikisi hariç, hemen hepsi pazardan çekilmek istiyor diye oluşmuş yaygın bir kanaat vardır. Her an çekilmeye hazır oyunculardan oluşan bir sektörü, ne üniversiteler, ne ulusal medya, ne üretici ve ne de devlet kurumları ciddiye alarak işbirliği yapmak isteyeceklerdir. İlk önce perakendecilerin kendilerinin perakende sektörünün geleceğinde kendilerinin mutlaka yer alacaklarına inanmaları gerekmektedir. Bu kalıcılık inancı olmadan, sektöre kalıcı hizmetler sunmak mümkün değildir.

Ülkemizin lokomotif sektörlerinden birisi olan organize perakende sektörünün iyi yerlere gelmesi, gelişmesi ve varlığını güçlenerek devam ettirmesi, hem ülke açısından hem de sektöre hâlâ hizmet sunaya çalışanlar olarak bizim açımızdan son derece önemlidir. Dileğimiz, yerel zincirlerin artık ülke içerisinde varlıklarını sağlamlaştırarak, ülke dışına çıkmaları ve ülkemizi global pazarlarda da temsil etmeleridir…

Daha Fazla Göster

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu

Reklam Engelleyici Algılandı

Lütfen kapatıp sayfayı yenileyin.