Güvene dayalı kurum kültürü ve insan kaynağına yaptığı yatırımlarla çalışanlarından tam not almaya devam eden Penti, Great Place to Work ödüllerinde yine ‘En İyi İşveren’ seçildi. Marka aynı zamanda, Great Place to Work’te ödül sahibi olan tek üretim, tekstil ve perakende markası olmaya da devam ediyor.
30 yılı aşkın süredir dünya çapındaki En İyi İşverenleri belirleyen Great Place to Work® Enstitüsü, 2021’in en iyilerini açıkladı. Çalışan odaklı yönetim anlayışı ile yüksek kurum kültürüne sahip şirketlerin kendi çalışanları tarafından değerlendirmeye alındığı Great Place to Work ödüllerinde Türkiye’nin lider iç giyim markası Penti, ikinci kez ‘En İyi İşverenler Listesinde’ yer aldı.
Yurtiçi ve yurtdışı toplam 600 mağazası, üretim tesisleri ve merkez ofis kadrolarıyla toplam 4000 çalışandan oluşan Penti ailesi, Great Place to Work® modelinde yer alan güvenilirlik, saygı, hakkaniyet, gurur ve takım ruhu başlıklarıyla markasını yeniden ‘En iyi İşveren’ ödülüne layık gördü.
Dijital araçlarla yeniden tasarlanan insan yönetimi ve eğitim uygulamaları, çalışanlara, ailelerine dokunan farkındalık çalışmaları, global kariyer olanakları, kadınların toplum içerisindeki konumlarını güçlendirmek için geliştirdiği uygulamaları ile sektörde fark yaratan Penti, bu ödüle perakende mağazaları, merkez ofisi ve üretim tesisleri ile değerlendirilerek sahip olan tek şirket olmaya da devam ediyor.
Pandemi döneminde böylesi bir ödül almanın daha da anlamlı olduğunu belirten Penti İcra Kurulu Üyesi ve CHRO’su Selim Arda Üçer; “Penti’deki yönetim anlayışı, ortaklık ruhunu ve ortak bir amaç için çalışma anlayışını betimleyen Kyosei felsefesine dayanıyor. Son yıllarda üzerinde çalışılan ve tüm uygulamaları bu çerçeveye alınan Penti dünyasındaki bu anlayış, pandemi sırasında da bize bir kılavuz oldu. Çalışanlarımızın fiziksel ve psikolojik sağlıklarını ön plana aldığımız, işin sürekliliği konusunda farklı bakış açıları geliştirdiğimiz bir dönemi başarıyla ardımızda bıraktık. Penti’de insan yönetimine ilişkin stratejilerimizden biri olan gelişim odaklılık ve kendiyle rekabet etme kavramları, bildiğinizi unutma ve yeniden öğrenme becerisine ve dayanıklılık kavramının yeni dönemdeki tanımına uygun olarak yeniden şekillendi. Yetenek kazanımı ve bağlılığı da özellikle evden çalışmaya dayalı hibrit modele geçen merkez çalışanlarımız açısından daha dijital, daha uzaktan olacak şekilde yeniden tasarlandı. Bağlılık uygulamalarımız, performans ve iş yönetim sistemlerimiz, gelişim tasarımlarımız ve aslında tüm çalışan deneyimi süreçlerimizi bu perspektifle yeniden tasarladık. Dijital çalışan deneyimini 360 derece olacak şekilde düzene soktuk. Çalışanlarımızın sağlıkları kadar ailelerinin fiziksel ve ruhsal sağlıklarını destekleyecek uygulamalarla hayatlarına dokunmaya çalıştık” dedi.
Çok kanallı, dijital ve global bir moda markası olma yolunda hızla ilerleyen Penti, çalışan yükünü hafifletecek teknolojileri de merkezine alıyor. Üçer konuyla ilgili olarak; “Bu dönemde ayrıca operasyonel verimliliği sağlayacak, bizi daha dayanıklı bir şirket haline getirecek robotlarla da iş birliği yapıyoruz. Yeni çalışma arkadaşlarımız olan robotların hangi iş süreçlerinde çalışacaklarını planladık ve onları da Penti’deki iş hayatının bir parçası haline getirmeye başladık” dedi.
Sadece çalışanlarıyla sınırlı kalmayan, yetenek kazanımı için belirlediği işveren marka stratejisi doğrultusunda çok sayıda programa imza atan Penti, sektöre de katkı sağlıyor. Moda perakende sektöründe 3 yıl önce öncü olarak gerçekleştirdiği Retail Challenge, yeni mezunlara birçok öğrenme fırsatı yaratan Genç Ritim yönetici yetiştirme programı, Young Maestro isimli uzun dönemli staj programı ve Yankı adlı tersine mentorluk programlarını titizlikle tasarlamaya devam eden marka, çok kısa bir süre önce başlattığı, sadece dijital mecralarda yürüttüğü Penti Retail Academy ile de yeni yeteneklere Penti’nin renkli dünyasını anlatmaya devam ediyor.
