Yazar Köşesi

Sorun ortak çözüm tek: İDDİALARI GERÇEKLERE ÇEVİRMEK!

ELİF AŞLAMACI ATTEPE

Gıda Mühendisi / Güvenilir Ürün Platformu Genel Sekreteri

[email protected]

 

Sorun ortak çözüm tek: İDDİALARI GERÇEKLERE ÇEVİRMEK!

Ürün güvenliği üzerine çalışan bir STK olarak en çok zorlandığımız konu şehir efsaneleri oluyor… Esmer yumurta daha yararlıdır, çocuklarınıza kutu süt içirmeyin, içinde antibiyotik var ve buna benzer çok sayıda doğru bilinen yanlış ile mücadele ediyoruz. Bu yanlış bilgiler hem tüketicinin cebinden anlamsız para çıkışına neden oluyor hem de sağlıklı besleniyoruz düşüncesi ile sağlıklarını tehlikeye atabiliyorlar. Güvenilir Ürün Platformu olarak yaptığımız bu doğru bilinen yanlışların düzeltilmesi çalışmalarından bir tanesinde Tarım ve Orman Bakanı Prof.Dr.Vahit Kirişci ile sohbet etme fırsatımız oldu. Kendisi yıllarca tarım alanında üniversitede ders vermiş ve ziraat mühendisleri yetiştirmiş bir akademisyen o nedenle her görüşmemizde söylediği her şey ders niteliğinde oluyor. Doğru bilinen yanlışlar ile mücadelemizi anlatırken Kirişci hocamız özellikle zirai üretim konusunda çok fazla yanlış iddia olduğunu ve bakanlığın bu konuda bir çalışması olduğunu anlattı. İddialar ve gerçekler adındaki bu çalışma sürekli güncelleniyor ve hem Bakanlığın sitesinde yayınlanıyor hem de bastırılarak ücretsiz dağıtılıyor. Gelin bakanlığın bu çalışmasına birlikte göz atalım:

 

“1-Tarımsal Gayrisafi Yurt içi Hasılada Sürekli Düşüş Yaşanıyor: 2003-2021 döneminde tarımsal gayrisafi yurt içi hasılada önemli artışlar yaşandı. Cari fiyatlarla 2002 yılında 25,1 milyar dolar olan tarımsal GSYH, 2022 yılında %133 artışla 58,5 milyar dolara yükseldi

2-Türkiye Tarım Ürünlerinde İthalatçı Bir Ülke Konumuna Geldi: Türkiye, tarım ve gıda ürünleri dış ticaretinde net ihracatçı bir ülkedir. İktidarımız döneminde ülkemizin bu durumunu daha da güçlendirdik. Son 5 yılda ihracatta %55 artış sağlandı.

3-Üreticiye Yeterli Destek Verilmiyor: 2022 yılında 40,4 milyar TL ödeme yapılmıştır.  2017 yılında uygulamaya giren “Havza Bazlı Destekleme Modeli” kapsamında ülkemiz için stratejik ve bölgesel öneme sahip, insan sağlığı ve beslenmesinde, hayvan beslenmesinde kullanılan 21 ürün, yetiştirildiği en uygun havzalarda destekleme kapsamına alınmıştır.

4-Tarımsal Destekler Kırsala Ulaşmıyor: IPARD: 2011-2022 döneminde yatırım tutarı 51,8 milyar TL olan 25.703 projenin sözleşmesi imzalanmıştır. Ödeme yapılan 23.574 projeye toplam 19,1 milyar TL hibe ödenmiş, 40,4 milyar TL yatırım gerçekleştirilmiştir. Bu sayede 91 bin kişiye istihdam sağlanmıştır. • KKYDP: 2006-2022 döneminde 16.362 projeye 22,6 milyar TL hibe yapılmış ve 119.100 kişiye istihdam sağlanmıştır. Ayrıca 285.410 makine-ekipman alımı için günümüz fiyatlarıyla 10,4 milyar TL destek verilmiştir. • Genç Çiftçi Projesi: 2016-2018 döneminde toplam 48 bin genç çiftçimizin projesine 8,6 milyar TL hibe desteği sağlanmıştır.

5-Gıda Denetimi Önemsenmiyor: Bakanlığımız tarafından gıda üretim, satış ve toplu tüketim yerlerine yönelik denetim sayısı her geçen yıl artırılarak sürdürülmektedir. • 2022 yılında 7.500 kontrol görevlisi tarafından 1 milyon 350 bin denetim gerçekleştirilmiştir. • Gıdaların uygunluk kontrolleri, 41 kamu ve 101 özel gıda kontrol laboratuvarında yapılmaktadır.

  • “Tüketici en iyi denetçidir.” yaklaşımıyla 7/24 hizmet veren “Alo 174 Gıda Hattı” ile şikâyet ve talepler değerlendirilerek cevaplandırılmaktadır. Bugüne kadar 2,9 milyon başvuru alınmıştır.

6-Bitkisel Üretimimiz Azalıyor: Kuru fasulye, mısır, çeltik, ayçiçeği, soğan, sarımsak, limon, badem, ceviz, muz, nar, şeftali, mandarin, elma ve çilek gibi birçok üründe üretim rekorları kırdık. 2022 yılında bitkisel üretim miktarı 128,6 milyon tona ulaşmıştır.

7-Ülke Olarak Yeterli Olduğumuz Hiçbir Ürün Yok: Havuç, domates, bezelye, hıyar, kabak (sakız), biber, ıspanak, sarımsak (kuru), pırasa, patlıcan, bakla, lahana, karpuz, greyfurt, mandalina, limon, portakal, elma, üzüm gibi pek çok üründe de yeterlilik oranları %100’ün üzerindedir. Ayrıca ülkemiz; fındık, kiraz, ayva, incir ve kayısı üretiminde dünyada birinci sıradadır.

8-Tarım Arazilerinin Ekilişi Azalıyor: Bakanlığımızca bitkisel üretimin artırılması kapsamında atıl ve boş alanların, nadas alanlarının tarımsal üretime kazandırılmasına yönelik faaliyetler sonucunda son iki yılda; 7 milyon dekar alan tarımsal üretime kazandırılmış, Nadas alanları 2,13 milyon dekar azaltılmış, Tarla bitkileri ekiliş alanı 8,6 milyon dekar artırılmıştır. Ayrıca, ekilmeyen tarım alanlarının üretime kazandırılması için mülkiyet hakkı ile kullanım hakkının ayrılması, sözleşmeli üretim, hazine arazilerinin üretime kazandırılması konularında mevzuat çalışmaları devam etmektedir.

9-Ülkemiz Toprakları Kullanılmıyor, Venezuela’dan Arazi Kiralanıyor: 2050’li yıllarda nüfusu 100 milyonun üzerine çıkması beklenen Türkiye’nin tarımsal üretimini artırması aklın ve bilimin bir gereğidir. • Ülkemizin tarım politikalarında önceliği, tüm tarım alanlarımızın verimli bir şekilde kullanılması ve çiftçimizin desteklenmesidir. • Türkiye; tarımsal üretim, tarım teknolojileri ve gıda sanayiinde dünyanın önde gelen ülkelerinden biridir. Pek çok ülkeye bu alanlarda ürün, hizmet ve teknoloji ihracatı gerçekleştirmekteyiz. • Bakanlığımız, özel sektör aracılığıyla yabancı ülkelerde yatırım imkânları geliştirme konusunda yeni bir vizyon belirlemiştir. • Yurt dışında tarımsal yatırım yapmak konusunda karar verici özel sektör olacaktır. • Bakanlık olarak görevimiz, firmalarımızı yatırım yapılabilecek ülkeler hakkında bilgilendirmek ve onların haklarını koruyacak hukuki bir zemin oluşturmaktır.

10-Nişasta Bazlı Şeker Nedeniyle Pancar Şekeri Üretimi Azaldı: Halkımızın tükettiği şekerin %97,5’i pancardan elde edilmektedir. Nişasta Bazlı Şeker kotaları %10’dan %2,5’e indirilmiştir. Şeker üretimi; 2002 yılında 2,16 milyon ton iken 2022/2023 döneminde %23 artışla 2,65 milyon tona yükselmiştir. Dekara pancar verimi; 2002 yılında 4,4 ton iken bu değer 2022/2023 döneminde %47 artışla 6,5 tona yükselmiştir. 2002 yılında 16,5 milyon ton olan toplam pancar üretimimiz, 2022/2023 döneminde yaklaşık %15 artış ile 19 milyon ton olarak gerçekleşmiştir.

11-Türkiye Buğday İthal Eden Ülke Konumuna Geldi: Buğday üretiminde kendine yeten bir ülkeyiz. Buğdayda, Dahilde İşleme Rejimi (DİR) kapsamında ihracat bazlı ithalat yapıyoruz. Aldığımız buğdayı un, makarna, irmik vb. olarak ihraç ediyoruz. Buğday Unu İhracatında Dünyada 1’inci Sıradayız.

12-Ülkemiz Saman İthalatına Muhtaç Hâle Geldi: Ülkemizin saman üretimi yıllık 25 milyon ton olup hayvancılıkta 18 milyon ton saman tüketilmektedir. Geri kalan miktar; kâğıt endüstrisinde, mantar yetiştiriciliğinde ve hayvan altlığı olarak kullanılmaktadır.

13-Girdi Maliyetleri Desteklenmiyor: Hububatta 2023 yılı ilkbahar döneminde yapılacak mazot ve gübre destek ödemeleri, altı ay öne çekilerek ekim zamanı olan 2022 yılı sonbahar dönemine alınmıştır. 2022 yılı için gübre desteği birim fiyatları ürün bazında %130 ile %163 arasında değişen oranlarda artırılmıştır.

14-Ülkemiz Tohumculukta Dışa Bağımlı Hâle Geldi: Biyolojik çeşitliliğimizi koruyan büyük projeler yaptık. Türkiye’yi tohum üreten ve ihraç eden bir ülke haline getirdik. Hâlihazırda 97 ülkeye tohum ihracatı yapmaktayız.

15-Hayvan Varlığımız Sürekli Azalıyor: 2002-2022 döneminde hayvan sayısında önemli artışlar olmuştur. • Büyükbaş ve küçükbaş hayvan varlığında AB’de 1. sıradayız.

16-Türkiye Su Ürünlerinde İthalatçı Bir Ülke Konumuna Geldi: Türkiye, su ürünleri dış ticaretinde net ihracatçı bir ülkedir.

17-Gıdada GDO Denetimi Yapılmıyor: GDO’lu ürünlere ilişkin düzenleme, 26.03.2010 tarihli “Biyogüvenlik Kanunu” ve bu Kanun kapsamında yayımlanan “Genetik Yapısı Değiştirilmiş Organizmalar ve Ürünlerine Dair Yönetmelik” kapsamında gerçekleştirilmiştir. Bu düzenlemeyle ülkemizde GDO’lu bitki ve hayvanların üretimine izin verilmemektedir.

Bugüne kadar ülkemizde gıda amaçlı olarak onay verilmiş bir GDO’lu ürün bulunmamaktadır.

18-Tüketici Sağlığını Koruyacak Düzenlemeler Yapılmıyor: Birçok geleneksel gıdada bazı katkıların kullanımı yasaklanmıştır. • Takviye edici gıdaların piyasaya arzından önce onay alma şartı getirilmiştir. • Toplu tüketim yerlerinde alerjen bildirimi zorunlu hâle getirilmiştir. • Tüketicilerin gıdada daha doğru tercih yapmaları adına, hazır ambalajlı gıdaların etiketinde beslenme bildirimi uygulaması zorunlu hâle getirilmiştir. • Gıda etiketlerinde enerji ve besin ögelerinin (yağ, doymuş yağ, karbonhidrat, şeker, protein ve tuz) miktarlarının yer alması zorunlu hâle getirilmiştir. • Gıdaların trans yağ içeriği Dünya Sağlık Örgütünün önerisiyle maksimum %2 olacak şekilde belirlenmiştir. Uygulamaya AB’den 3 ay önce geçilmiştir.”

Daha Fazla Göster

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu

Reklam Engelleyici Algılandı

Lütfen kapatıp sayfayı yenileyin.