I-AM, Unilever için yepyeni bir dondurma deneyimi tasarladı
İstanbul merkezli uluslararası deneyim tasarımı ajansı I-AM, Unilever’in ünlü dondurma markası Wall’s’un yumuşak servis edilen dondurmasını yeni nesil tüketiciler için yeniden tanımlayarak Soft Republick markasını yarattı. I -AM tarafından Londra ile eş zamanlı olarak Türkiye’de de Kanyon AVM ve Bağdat Caddesi’nde hayata geçirilen Soft Republick, gençler tarafından büyük ilgi gördü. Millenial’lar ve Z Kuşağı tüketicileri önceliklendirilerek yaratılan kurguda, müşteriler bir yandan dondurmalarını da kendileri tasarlıyor ve böylece ürünü sahipleniyor. Bu yeni perakende deneyimi ile hedef, marka ve müşteri arasında duygusal bağı güçlendirmek.
Türk-İngiliz ortaklığında kurulan ve 4 ülkedeki ofisleriyle dünya çapında faaliyet gösteren tasarım ve marka deneyimi ajansı I-AM, Unilever’in ünlü dondurma markası Wall’s ile birlikte yepyeni bir tüketici deneyimi yaşatan yumuşak dondurma markası Soft Republick’in marka ve mağazalarını Londra ve Türkiye’de eş zamanlı olarak hayata geçirdi. Londra Spitalfields Market, Kanyon AVM ve Bağdat Caddesi’nde açılan Soft Republick, Türkiye’de başta gençler olmak üzere tüketicilerden yoğun ilgi görüyor.
Unilever, müşterilerin kendilerinin yaratacağı deneyimler aracılığıyla marka ve müşteri arasındaki duygusal bağı güçlendirmeyi hedefledi. I-AM de bu hedefi destekleyecek şekilde Unilever’in dünya çapındaki en iyi yumuşak dondurma markası olmasına katkı sağlayacak modern ve yenilikçi bir marka imajı oluşturdu.
Londra ve İstanbul’da aynı anda
I-AM, arkanın tüketicilerle buluştuğu mağazaları da Londra ve İstanbul’da eş zamanlı olarak tasarladı.
Londra Spitalfields Market’ta, şehir sanatından etkilenen bir pop-up mağaza deneyimi yaratıldı. Canlı renkleriyle ve ‘punky’ tasarımıyla millennial’ları ve hipsterları içine çeken bu mağaza deneyiminde, müşteriler kendi dondurmalarını yaratarak sosyal medya hesaplarında tasarımlarını paylaşabiliyor. Müşteriler tarafından yaratılan tasarımların mağaza çalışanları tarafından çekilen polaroid fotoğrafları “Şöhret Duvarı”nı kaplıyor. Sokak sanatından esinlenen diğer paylaşılabilir unsurlar ile birlikte marka bütüncül bir sosyal medya ve “Kendin Yap” deneyimi sunuyor.
Dünya çapındaki lokal pazarlara da bu konsepti adapte etmeyi hedefleyen Unilever, Türkiye’deki ilk Soft Republick şubelerini Londra ile eşzamanlı olarak Bağdat Caddesi’nde ve son zamanlarda Türkiye’de popüler olan pop-up (geçici) mağaza konseptiyle Kanyon’da açtı. İstanbul’un farklı merkezlerinde şubeleri açılmaya devam edecek olan projede, her bir lokasyon için markanın içerisindeki farklı renk paletleriyle yaratılacak konseptlerde aynı zamanda lokal sanatçılarla da çalışılarak bu yeni ve eğlenceli markanın dünyaya yayılması hedefleniyor.
“Gençlere yönelik, yenilikçi ve dinamik bir alt marka yarattık.”
Unilever markası için yeni jenerasyona yönelik yenilikçi ve dinamik bir alt marka yarattıklarını vurgulayan deneyim tasarımı ajansı I-AM’in Kurucu Ortağı Emre Kuzlu, Soft Republick ile sadece iç mekan tasarımı değil, pop-up mağaza deneyimini tüm marka öğeleriyle ve sosyal medya deneyimleriyle birlikte bütüncül olarak tasarladıklarını belirtti.
Dijitalin birçok deneyimi yeniden tanımladığı günümüzde, tüketiciler bir taraftan yepyeni ve sosyal medyada paylaşabileceği, fakat aynı zamanda tanıdık hissi oluşturan deneyimler aradığını belirten Kuzlu “Bütün fiziksel ve dijital temas noktalarını bütünsel bir bakış açısıyla ele alıyoruz. Bunun için de I-AM olarak insanı merkeze alan bir tasarım anlayışımız var. Bütün projelerimizde olduğu gibi, Soft Republick’te de markanın müşterisiyle ilgili bize içgörü sağlayacak metodolojilerimizden yararlanarak tasarım sürecine başladık ve markayı en iyi şekilde yansıtan, sosyal medyada paylaşılabilir, hedef kitlenin ilgisini çekebilecek bir marka yarattık.” dedi.
Türk-İngiliz ortaklığında kurulan ve halen 4 ülkedeki ofisleriyle dünya çapında faaliyet gösteren tasarım ve marka deneyimi ajansı I-AM, tasarım araştırmacıları, mimarlar, servis ve kullanıcı deneyimi tasarımcıları, iletişimcilerden oluşan ekibi ile insanı tasarımlarının kalbine yerleştirirken, Türkiye, İngiltere, BAE ve Hindistan’da markaların kullanıcılarına yaşatmayı hedefledikleri deneyimlere ulaşmalarını sağlıyor. İnsanların her gün kullandıkları servislere fiziksel ve dijital tüm temas noktalarını kapsayan bütüncül bir anlayış ile yaklaşan I-AM, markalar ile kullanıcıları için hedefledikleri deneyimleri kurguluyor. 3 Türk ve 3 İngiliz ortak tarafından kurulan ve 100’den fazla yaratıcı akıldan oluşan ekibi ile hizmet veren I-AM, markalar ve insanlar arasında bu güçlü bağı kurmak için ilhamını yine insanlardan alıyor.
