İstanbul Ticaret Borsası’nın düzenlediği ‘Borsa Meydanı’nda Sektörler Konuşuyor’ toplantılarının altıncısında kuruyemiş sektörünün sorunları konuşuldu. “Ekonomiye Yön Veren Atıştırmalık: Kuruyemiş” başlığı ile düzenlenen toplantıda Fındık, Antep Fıstığı, Ceviz başta olmak üzere kuruyemişlerde üretim, ihracat ve pazarlama çalışmaları ile ürün standartları ele alındı.
Güvenilir Ürün Platformu Başkanı Celal Toprak’ın moderatörlüğünde yapılan toplantının açılış konuşmasını yapan İstanbul Ticaret Borsası Meclis Üyesi Çetin Topaloğlu ‘ülkemizin coğrafyası ve iklimi birçok kuruyemiş türü açısından biçilmiş kaftan ancak diğer bazı tarımsal ürünler gibi kuruyemiş sektöründe de iki ana sorunumuz var, üretimde verimlilik ve kalite, pazarlamada ise katma değer… Üretimdeki sorunlarımızın kaynağında geleneksel tarım yöntemleri, pazarlamadaki sorunlarımızın kaynağında ise kültürel kodlarımızdan ülkemizin yapısal ekonomik sorunlarına kadar birçok neden var. Ne yazık ki, bu sorunların çözümü için gereğince hızlı ve etkili adımlar atamıyoruz. Ürünlerimiz bu nedenle ham ve dökme olarak ihraç ediliyor, yurtdışında işlenerek katma değerli hale geliyor. Fındık bu konudaki en iyi örnektir. Dünyanın açık ara lider üreticisi olmamıza rağmen, Türkiye olarak fındıktan elde ettiğimiz gelirin daha fazlasını başka ülkeler kazanıyor.”diye konuştu.
Fındık konusunda görüşlerini paylaşan, Trabzon Ticaret Borsası Meclis Başkanı Sebahattin Aslantürk, fındıkta en büyük sorunun verimsizlik olduğunu belirterek, “Dünya ortalamasının iki buçuk kat altındayız. Bahçe yenilenmesi, arazi birleştirme, sulu tarım ve iyi tarım uygulamalarına yönelik teşvik sistemleri yaygınlaştırılırsa verimin beş kat artması mümkün. İki kat bile artsa ihracat gelirimiz 4 milyar dolara ulaşır” dedi.
Antep fıstığının pirim desteği alması gerektiğini vurgulayan, Gaziantep Ticaret Odası, Antep Fıstığı ve Kuruyemiş Meslek Komitesi Başkanı Bilal Bilen, kayıt altına alınamama ve istatistiki veri eksikliği dolayısıyla da strateji oluşturulamadığını belirtti. Ayrıca baklava fiyatlarındaki artıştan Antep fıstığının sorumlu tutulmasını da eleştiren Bilen, “Baklavanın gider kalemlerinden sadece biri Antep fıstığı, dolayısıyla bu eleştirilerin yerinde olmadığı ortadadır” dedi.
Ay çekirdeğinin kuruyemiş sektörünün geleneksel temsilcisi olduğunu vurgulayan, Tüm Kuruyemiş Sanayicileri ve İş Adamları Derneği Başkanı Murat Yıldırım, ay çekirdeğinin ekonomiye katkısının artması için bazı adımların atılması gerektiğini belirtti. Yıldırım, “Tohum ARGE çalışmaları, sözleşmeli tarımın caydırıcı maddeler içermesi, ekim desteğinin toprak sahibine değil üreticiye verilmesi ve çiftçinin bilinçlendirilmesi sayesinde önemli ihracatçı ülkelerden biri haline gelebiliriz” dedi.
Ceviz Üreticileri Derneği Başkanı Ömer R. Ergüder de Türkiye’nin cevizde önemli üretici ve tüketici ülkelerden biri olduğuna dikkat çekerek, “Cevizde kendimize yetmekten çok uzağız. Rakip ülkelerde 15 yıllık sübvanse kredilerle ceviz üretimi desteklenirken bizde bu süre 7 yılla sınırlı. Orta ve büyük yatırımlar için bu çok az. Ayrıca bir zamanlar muza yapıldığı gibi koruma uygulanırsa, net ihracatçı duruma ulaşabiliriz” dedi.
Badem konusunda görüşlerini paylaşan, Doğu Manisa Ceviz ve Badem Üreticileri Tarımsal Kalkınma Kooperatifi Başkanı Tayfun Erpek, Türkiye’nin badem konusunda çok büyük bir potansiyel barındırdığını belirterek, “Badem tarımı yeni yapılmaya başlandı. Dolayısıyla ihtisaslaşmış bir devlet kadro henüz oluşmadı. Devlet destekleri sulama altyapısı ve tür seçimine bakılmaksızın sadece sertifikalı fidana veriliyor. Bu da verimlilik sorunlarına yol açıyor. Ayrıca orman arazilerinin tahsisinde mevcut badem yatırımcılarına öncelik verilmesi gerekiyor” şeklinde konuştu.