GüncelManşet

Satıcı Bağımlılığı ve Veri Yerçekimi Zorluklarıyla Mücadele Etmek İçin 6 Tavsiye

Ravi Mayuram, CTO, Couchbase

İnovasyon bir kuruluşun geleceğe hazır hale getirilmesinde kilit bir rol oynar. Genellikle bu, müşterilere birinci sınıf deneyimler sunmak için artan miktarda ve farklı türde veriden yararlanabilen yeni teknolojilerin benimsenmesi anlamına gelir.

Bununla beraber satıcı bağımlılığı, işletmelerin müşteri deneyimini iyileştirmek için teknoloji yığınlarını hızla artırmasının önündeki en büyük engellerden biridir. Bir müşteri bir hizmetten diğerine geçemediğinde ortaya çıkan bu durum, harici yazılımlarla uyumlu olmayan teknolojiye veya kullanıcıların rakip çözümleri benimsemesini engelleyen sözleşmelerden kaynaklanabilir.

Satıcılar, verileri başka bir çözüm sağlayıcısının hizmetine taşımayı zor, maliyetli veya neredeyse imkansız hale getirdiğinde bu durum daha da kötüleşir. Veri seti ne kadar büyükse ve ne kadar çok hizmet kullanılıyorsa, bunların taşınması bir o kadar zor ve maliyetli olur. Bu kavram “veri yerçekimi” olarak adlandırılır.

Esneklik ve çeviklik eksikliği, bazı kuruluşların rekabetçi teklifleri karşılamalarına, inovasyon yapmalarına ve kendilerini pazardaki rakiplerinden farklılaştırmalarına yardımcı olan teknolojileri benimsemelerini engellemektedir.

Kuruluşların başarılı olabilmesi için, iş liderlerinin satıcı bağımlılığı ve veri yerçekiminin zorluklarını anlaması ve bundan kaçınmak için stratejiler uygulaması gerekir. İşte yöneticilerin göz önünde bulundurması gereken altı tavsiye:

  1.  Uygulamalarınızı taşınabilirliği göz önüne alarak oluşturun

Satıcıya bağlı konseptlerden, mimarilerden ve yeteneklerden bağımsız herhangi bir uygulama oluşturmanın temel ilkesi taşınabilirliktir. Bu, bir uygulamanın tasarım aşamasında satıcı bağımlılığını ortadan kaldıran ve bir taşınabilirlik katmanı ekleyen doğru mimari kararların alınması gerektiği anlamına gelir. Taşınabilirlik, geliştiricilerin kod değiştirmesine gerek kalmadan, tasarladıkları uygulamaları çeşitli ortamlarda kurmayı ve desteklemeyi kolaylaştırır.

Bu yeni bir konsept değildir. Geçmişte bu yöntem veritabanı, ara yazılım ve güvenlik sağlayıcısından bağımsız olmak adına kullanılmış ve başarılı olunmuştur. Söz konusu yöntem, bulut ortamlarına geçişin aciliyet olarak kabul edildiği bu dönemde unutulmuş gibi gözüküyor. Aslında eski kuruluşlar, bir bulut hizmeti sağlayıcısının yayınladığı tüm hizmetleri ve işlevleri dikkatsiz ve abartılı bir şekilde kullanmadıkları ve böylece uygulama mimarileri üzerinde kontrol sahibi oldukları için bu disipline halihazırda sahiptir.

Bu onlara hem esneklik (halihazırda kullandıkları bulut hizmeti sağlayıcılarının tekliflerinde daha az etkin olabileceği coğrafyalara yayıldıklarında herhangi bir başka sağlayıcıyı seçebilirler) hem de veri yerçekimi kurallarına tabi olmadıkları için daha fazla müzakere gücü sağlar

  1. Uygulama yığını üzerindeki kontrolünüzü kaybetmeyin

Herhangi bir bulut tabanlı uygulamanın yığınında genellikle dört temel bileşen bulunur. Bunlar bir güvenlik katmanı, bir uygulama mantığı katmanı, bir veri katmanı ve son olarak bir altyapı (donanım) katmanını içerir. Bulut hizmeti satıcısına ait uygulamalardan ziyade net ayrımlara sahip olmak ve standartlara bağlı kalmak bir ütopyadır.

Buluta geçmenin ardında yatan temel neden bilişim altyapısıdır, ancak kuruluşlar genellikle farkında olmadan yukarıdaki hizmetleri tüketme tuzağına düşerler ve kendilerini kapana kısılmış olarak bulurlar. Veri katmanı, bu zorlu yolculukta en çok dikkat edilmesi gereken katmandır. Kuruluşların veri sahipliğini elinde tutmasını sağlayacak olan yegane şey, bulut hizmeti satıcısından bağımsız olarak bu katmanın seçilmesidir. Bu, kuruluşlara veri taşınabilirliği ve veri geçişi üzerinde kontrol sağlayacaktır. Aksi halde kuruluşlar, satıcıların veri yer çekimleri nedeniyle düşecekler ve bulut hizmeti sağlayıcılarını kötü adam olarak ilan edecekler. Gerçekte ise bu duruma düşmelerinin nedeni kendi anlayış ve durum tespiti eksiklikleridir.

  1. Açık standartlar yaklaşımına bağlı kalın

Sahip olunan teknoloji genellikle satıcı bağımlılığına yol açar. Burada çözüm, açık standartlar yaklaşımını benimsemektir. Açık standartlar, bağımlılık ile mücadele etmenin bir yolu olarak ortaya çıktı. Müşteriler, açık standartlar yaklaşımını benimseyerek rekabetçi teknolojilerde bile çözümler oluşturabilir ve bir satıcıdan diğerine geçme esnekliğine sahip olur. Satıcıdan bağımsız olan popüler açık standartlardan bazıları JSON, REST, HTTP, LDAP, OAuth, gRPC ve SQL’dir.

  1. Tek bir satıcı olmasından kaynaklanan yetenek bağımlılığından kaçının

Kuruluşlar zamanla tek bir satıcı olarak tanımlanır hale geldi. Bu, son 30 yılda şirketlerin adeta bir Microsoft, IBM veya Oracle bayisi olarak tanımlanmasıyla gerçekleşti. Açık kaynak hareketi de bu tek satıcı yığınlarına karşı olan bağımlılıktan kurtulmak için ortaya çıkan bir tepkiydi.

Şimdi aynı filmi bulut bağlamında tekrar izliyoruz. Bu, şirketlerin kesinlikle farkında olması gereken bir bilgi çalışanı sorunudur. Satıcıdan bağımsız bir şekilde bilinçli kararlar alabilmek ve bulut hizmeti ortamını çok iyi bir şekilde anlamak için, mevcut iş gücü ile ilgili hem yeni personel almaya hem de eğitmeye yatırım yapmaları gerekiyor. Yalnızca bir yığın bilen kaynaklara sahip olmak, çekiç kullanmak gibidir, her şey bir çivi gibi görünecektir.

  1. Hibrit ve çoklu bulut stratejilerini benimseyin

Gartner‘a göre, “çoğu kuruluş, satıcı bağımlılığından kaçınma veya türünün en iyisi çözümlerden yararlanma arzusuyla çoklu bulut stratejisini benimsiyor.” Ek olarak Forrester, işletme karar alıcılarının yarısından fazlasının, hizmet olarak veri yönetimi stratejileri ile ilgili en önemli kurumsal hedeflerinin satıcıya bağımlı kalmaktan kaçınmak olduğunu ortaya koydu.

Kuruluşların dörtte üçünden fazlasının (%76) iki veya daha fazla genel bulut kullanmasıyla birlikte 2025 yılına kadar kuruluşların uygulama yazılımı harcamalarının yaklaşık üçte ikisinin bulut teknolojilerine yöneltecek olması, buluta geçerken bağımlılıktan kaçınmanın ne kadar büyük önem arz ettiğini yeterince açık bir şekilde ortaya koyuyor.

Kuruluşlar hibrit ve çoklu bulut mimarilerini benimseyerek, iş gereksinimlerine göre farklı sağlayıcıların araçlarını ve hizmetlerini serbestçe kullanmalarına ve eşleştirmelerine olanak tanıyan buluttan bağımsız hizmetler sağlayan satıcılar seçebilir. Bununla birlikte, bunun artan maliyetlere yol açabileceğini anlamak önemlidir. Ancak bir satıcıya bağımlı kalmanın bedeli, uzun vadede çok daha fazla olacaktır.

  1. Sözleşmeyi mutlaka gözden geçirin ve müzakere etmeye hazır olun

Bu adım her ne kadar bariz görünse de, kuruluşlar aceleyle bir sözleşmenin ince ayrıntılarını gözden kaçırabilir. Kuruluşlar, satıcı bağımlılığının sözleşmeye dahil edilmediğinden emin olmak için hukuk ekiplerinin sözleşmeyi oldukça dikkatli bir şekilde gözden geçirmesini sağlamalıdır.

Kuruluşların, sözleşmeleri incelerken hizmetin kolay bir geçişe izin verip vermediğini, uygulamaların entegrasyonunu, geçişi desteklemek için mevcut araçlar veya kaynaklar olup olmadığını ve hizmetin bütçe dahilinde olup olmadığını anlaması elzemdir. Kuruluşları uzun vadeli bir hizmete hapsedebilecek otomatik yenileme gibi detayları içeren sözleşmelere çok dikkat edin. Verilerin sahipliğini müzakere etmek, veri yerçekimi zorluklarını hafifletmeye yardımcı olabilir.

Bağımlılığının İnovasyonu Engellemesine İzin Vermeyin

Gerçekten de, satıcıya bağımlı olmanın mantıklı olduğu zamanlar vardır. Sınırlı kaynaklara ve becerilere sahip bir yeni bir kuruluş için donanım/yazılım satıcıları veya bulut sağlayıcılarında bir standartlaşma sağlamaya yardımcı olabilir. Bununla birlikte bir kuruluş geliştikçe, stratejiler değiştikçe ve satıcı bağımlılığı ortaya çıktığında, erken alınan kararların uzun vadeli stratejiler üzerinde olumsuz etkileri olabilir.

Gelecek ve satıcı bağımlığının olumsuz etkilerinden korunmak için bu tavsiyeleri özümseyin ve uygulayın. Bu tavsiyeler kuruluşları bağımlılıktan kurtaracak ve türünün en iyisi ve en uygun maliyetli teknolojileri kullanarak yenilik yapmalarına olanak tanıyarak şirketlerinin rekabette öne çıkmasına da yardımcı olacaktır.

Couchbase Hakkında

Modern müşteri deneyimleri, buluttan uca kadar uzanan uygulamaları ve aradaki her şeyi güçlendirebilen esnek bir veritabanı platformuna ihtiyaç duyar. Couchbase’in misyonu, geliştiricilerin ve mimarların nerede olurlarsa olsunlar modern uygulamaları geliştirmelerini ve kullanmalarını basitleştirmektir. Hızlı, esnek ve uygun maliyetli bulut veritabanı platformumuz Capella ile veritabanını yeniden tasarladık ve kuruluşların, sınıfının en iyisi olan bir fiyat performansla müşterilerine birinci sınıf deneyimler sunan uygulamaları hızlı bir şekilde geliştirmelerine olanak sağladık. Fortune 100 şirketlerinin %30’undan fazlası, modern uygulamalarını güçlendirmek için Couchbase’e güveniyor. Daha fazla bilgi için www.couchbase.com adresini ziyaret edebilir ve bizi Twitter @couchbase hesabından takip edebilirsiniz.

Daha Fazla Göster

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu

Reklam Engelleyici Algılandı

Lütfen kapatıp sayfayı yenileyin.