Antalya tarımının yerel, uluslararası ve Avrupa Birliği boyutlarında değerlendirileceği Tarımın Kalbinden Dünyaya Antalya Tarım Zirvesi, Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) ev sahipliğinde gerçekleştirildi. Güvenilir Ürün Platformu iş birliğiyle gerçekleştirile etkinlikte, tarımda milli stratejilerin şekillenmesi ve kamuoyu oluşmasına katkı sağlamanın yanı sıra, sektörün önde gelen uzman isimlerinin yer aldığı paneller yapıldı.
Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) AB Bilgi Merkezi etkinlikleri kapsamında, Güvenilir Ürün Platformu işbirliği ve AB Türkiye Delegasyonu destekleriyle Atatürk Konferans Salonu’nda düzenlenen zirvede sektör temsilcileri ve uzmanlar bir araya geldi. “Tarımın Kalbinden Dünyaya Antalya Tarım Zirvesi” ‘nin açılışında konuşan ATSO Başkanı Ali Bahar, tarım sektörünün dünyadaki önemine işaret ederek, “Ülkemizde son 15 yılda verimli tarım arazilerinin imara açılarak inşaat sektörüne tahsis edilmesi, erozyonlar, verimli tarım arazilerinin miras yoluyla bölünmesi gibi çeşitli nedenlerle toplamda 3,16 milyon hektar tarım alanı azalmıştır. Dünyada ve ülkemizde bir taraftan tarım alanlarımız azalırken, diğer taraftan beslenecek nüfus artmaktadır. Ülkemizde 2050 yılında nüfus artışına bağlı olarak tarımsal üretimin yüzde 70 artması gerektiği raporlanmaktadır” dedi. iklim değişikliği dolayısıyla ülkemizde son dönemde sel, kuraklık gibi felaketler yaşandığına dikkati çeken Bahar, “Tarım sektöründe yaşanan tüm sorunlar göstermiştir ki tarım sektörü, savunma sanayi kadar ülkemiz için büyük bir öneme sahiptir ve milli bir mesele olarak ele alınmalıdır” diye konuştu.
Zirve’de konuşan Tarım ve Orman Bakan Yardımcısı Ebubekir Gizligider, , Antalya’nın tarımın, turizmin ve ticaretin merkezi olduğunu söyleyerek kentin önemine vurgu yaptı. Türkiye’de ürün planlamasına geçeceklerine değinen Gizligider, şunları kaydetti:
“Portakal çok para etti’ her taraf portakal ağacı oldu, ertesi yıl portakal para edemedi. Ülkenin tüketeceği ve ihracatı belli. İhracatta rakip ülkelerle rekabetimiz belli. ‘Portakal çiftçisi isyanda, kamyon kamyon portakal dökülüyor. Limon, domates yine aynı.’ deniyor. Bunların hepsine son vereceğiz. Arazide stratejik üretim yapacağız. Kimin nerede, neyi ne kadar üreteceğine biz karar vereceğiz. Bu ülkenin ihtiyaçları ortada. Biz derken Türkiye’de 85 milyon kişi, 50 milyondan fazla turiste ev sahipliği yapıyoruz. Dolayısıyla her gün en az 100 milyon kişiyi doyuruyoruz.”
Gizligider, dünyayı kasıp kavuran pandemi döneminde İngiltere’de, Almanya’da boş rafların görüntüsü, uzun kuyruklar olmasına rağmen Türk çiftçisinin serasında, ahırında üretim yaparak dünyayı doyurduğunu vurguladı.
Konya’da 600-700 civarında obruk oluştuğuna dikkati çeken Gizligider, şöyle konuştu: “Ben hatırlıyorum ‘Obrukları ufolar mı, yoksa uzaylılar mı oluşturdu’ yönünde haberler vardı. Sonra gördük ki olmayacak yerde mısır üretirsek mesela 400-500 metreden daha sonra petrol arar gibi su arayacak düzeyde 600-700 metreden su çekmeye devam edersek uzaylılar değil ama hepimiz bu obrukların sebebi olduk. Korkumuz o ki en büyük depremi yaşamış bir ülke olarak aynen depremdeki gibi bu obrukların bir gün köyleri, apartmanları, şehri yutması, bir gün bizi yutması.”
Gizligider, dünyayı herkesin tahrip ettiğini dile getirerek, bir yıllık yağışın artık bir günde yer yer 2-3 saatte yağdığı noktalar olduğunu ifade etti.
Aşıra yağışa altyapının dayanamayacağını aktaran Gizligider, “İklim değişikliğine iyi hazırlanmamız gerekiyor. Onun için ürün planlamasına bu yıl itibarıyla geçiyoruz. Su meselesi bizi tehdit eden önemli bir unsur.” dedi.
Antalya’dan ücretsiz verilse bile gönderilen domatesin İstanbul’da halden 22 liraya çıktığını anlatan Gizligider, İstanbul başta olmak üzere metropollerde organize tarım bölgeleri kurarak kent tarımını yaygınlaştıracaklarını söyledi.
Güvenilir Ürün Platformu Başkanı Celal Toprak, Antalya’nın Türk gıdası ve tarımı için önemli olduğunu belirterek bu değerlerin dünyaya anlatılması gerektiğini söyledi. Tarım Bakanlığı ile yaptıkları çalışmalara değinen Toprak, kamu, özel sektör ve STK’ların uyum içinde çalışması gerektiğini hatırlatarak ‘bugün düzenlenen zirve’de bunun en iyi örneklerinden biridir. Sektörün gelişmesi için birbirimizden haberdar olmalı ve ortak çalışmalara imza atmalıyız’ diye konuştu.